Ailecek bir geleneğimiz var.
Her seneye bir isim veriyoruz.
Ve o sene boyunca o ismi o senenin mevzu başlığı olarak kullanıyor, sene boyunca gittiğimiz her yerde, konuştuğumuz herkesle o mevzuyu konuşuyoruz.
Mesela geçen senenin ismi “Sadakayı Cariye” senesiydi.
Yıl boyunca gündemimiz Sadakayı Cariye oldu.
Bir önceki senenin ismi “Ameli Sâlih” idi.
O sene boyunca her nerede ve kimlerle beraber olursak ameli salih nedir, sâlih kullar kimdir, gerçekte “Sâlih Amel” ne demektir buna çalıştık, bunu işledik, kaynak kiyaplardan ve kaynak insanlardan bunu sorduk, bunu öğrendik, hayatımıza “sâlih ameller” kazandırmanın yollarını aradık.
Bu sene de aynı geleneğimizi devam ettiriyoruz ve yeni senemizin ismini “Dua” koyuyoruz.
Peki neden bu senenin adı dua oldu?
Anlatayım efendim.
Malumunuz biz müslümanlar en insan, en doğal, en içten, en ahlaklı, en duygusal, en âdil, en merhametli, en baba, en dost, en eş, en yoldaş, en cömert, en halden anlayan, en güzel ve güler yüzlü, en güzel kalpli Muhammedül Emin’in ümmetiyiz. (S.A.V)
Ve bu muhteşem zât bir “insan.”
Merak ettik, bu insan dünya hayatı boyunca nelerden korkmuş, nelerden endişe etmiş, nelerden Allah’a sığınmış, neleri ummuş, nelerin hâyalini kurmuş?
Bu senemizi bu soruların cevaplarını enine boyuna araştırmaya, anlamaya ve yıl boyunca “en gerçek insan” olan Peygamberimizi bu perspektiften bir nebzecikte olsa idrak etmeğe çalışacağız.
Ve bunun da en kolay yolu, yani o “En İnsan’ın” korkularını, endişelerini, umduklarını ve hayallerini anlamanın en kolay yolu O’nun dualarına bakmaktı.
Öyle yaptık.
Bu seneyi peygamberimizin dualarına ayırdık.
Bu sene öğreneceğimiz yeni şeyleri bundan sonraki hayatımıza yeni yol levhaları olarak dikmeye karar verdik.
Böylece bu senemizin adı “Dua” oldu.
Dua buyurunuz efendim.
Yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun.
Kardeşleriniz Ahmet Kemal ve Gülbahar Omay Öncü.
Not: Küçük bir yeni yıl hediyemiz olsun. Peygamberimizin dualarında ekseriyetle olmazsa olmazları var.
Onlardan hep Allah’a hep sığınmış ve Allah’tan hep onları istemiş.
Nedir bunlar acaba?
Bir iki tanesini yazalım.
Korkup sığındıkları arasında bir kaçı: Tembellik, kötü kalpli olmak, yaşlılığın acizlikleri ve insanların sevmediği, kendisinden emin olmadığı bir insan olmak.
Hayal ettiği ve Allah’tan istediği şeylerden bir kaçı: Cömertlik, tevazusuyla ve gereklilikleriyle beraber zenginlik, müşfik bir kalp…
Korkularımızdan korkmayı, hayallerimize de yaşamayı Rabbim nasip eder inaşallah… Kardeşin Fetih Okan Gülgöken. Selamlar…
Ahmet Kemal Bey ve Gülbahar hanım; ne güzel bir niyet ne güzel bir çaba! Allahu Taala sizleri ve bizleri insanların en şereflisi Resulü Ekrem’in ahlakı gibi ahlaklanmayı, O’na benzemeyi ve toplum olarak nefeslerimizi tamamen değiştirerek peygamberin dualarında ki gibi bir Ümmet olabilmeyi nasip etsin inşallah🤲