Bu “Ümmet” şerefini, adını taşımakla şereflendiği Muhammed Mustafa’dan alır.
Dolayısıyla bu ümmet değerlidir.
Bu ümmetin değerleri de eşsizdir, kıymetlidir.
Bu itibarla bu ümmetin yükselmesi için mücadele verenler de kıymetlidir.
Bendeniz bir “Risalei Nur talebesi” değilim ancak “ehli küfre karşı verdiği amansız mücadeleden dolayı” merhum Saidi Nursî’nin bu ümmetin paha biçilmez değerlerinden biri olduğuna inanıyor ve onu her daim hayırla yad ediyorum.
Çünkü yıllar boyu bir kuru ekmekle geçirilmiş ömre, bir sepete sığdırılmış çilekeş hayata sadece hayran olunur.
Zira dileseydi müreffeh bir hayatı yaşayabilir, bizler gibi sıkıntıdan uzak, bedeller ödemeksizin cennet hayali kuran “mücahidlerden” olabilirdi.
Dünya’dan uzak durmak onun bir tercihiydi.
Bu asırdaki “Ömer Muhtarlar, Malcolm x’ler kervanının” bu göz kamaştıran yıldızına Cenabı Hakk rahmet eylesin.
Biliyorum onu sevenler de var sevmeyenler de; İslam ahlak ve ilmini almamış olupta Saidi Nursi Rahmetullahi Aleyhi sevmeyenleri anlarım.
Cehaletlerine veririm.
Ancak “ben müslümanım” deyipte ona buğz edenleri, kulaktan dolma yalan yanlış bilgilerle itham edenleri anlamakta zorlanıyorum.
Bu naif insana haksızlık ettiklerini düşünüyorum.
Hatta bu dine, bu dinin böylesi kahramanlarına ihanet ettiklerine, “İslam’ın birlik ve beraberliğine” kasteden insanlar olduğuna hükmediyorum.
Gelin şöyle bir prensibimiz olsun: eğer içimizden birini taşlayacak olursak, ilk taşı “günahsız” olanımız atsın!
Afrika’dan selamlar.
Kardeşiniz Ahmet Kemal Öncü
Not: 23 Mart merhumun vefat yıldönümüydü. Bir mümin olarak O’nu fatiha ile yad etmek bir vefa borcu gereği yerinde olur sanırım.
Hocam Allah sizden razı olsun.